
11
ELÇİLER ARASINDA NİYE AYIRIM YAPIYORSUNUZ?
Allah'ın elçilerini birbirinden üstün tutarak aralarında ayırım yapmamalıyız (2:285). İnananlar, Allah'ın emri karşısında "işittik ve itaat ettik" derler; ancak kelimelerin anlamını kaydıranlar ise "işittik ve isyan ettik" derler (4:46).
Allah, elçilerine çeşitli özellikler bağışlamıştır. 2:253'te Musa ile konuşmasını ve İsa'ya belgeler vererek Ruhül Kudus ile desteklemesini örnek gösterir. 17:55'te ise peygamberleri çeşitli özelliklerle birbirinden üstün tuttuğunu belirtirken Davud'a Zebur verilişini örnek gösterir. Ancak, Allah, mutlak olarak herhangi bir elçiyi başka bir elçiye üstün tuttuğunu belirtmemiştir. 2:285 ayetine göre bizim bir tafdil (üstünlük) listesi uydurmaya yetkimiz yoktur. Nitekim, Kuran'da elçilerin üstünlük sırası verilmemiştir. Müminler hadlerini bilirler. Aksi taktirde elçilerin üstünlük dereceleri konusunda cahili bir ihtilafın kucağına düşerler.
Elçileri Şeytani Bir Çekişmeye Sokmak
Sen, son peygamber Muhammed en üstündür derken bir başkası, ilk peygamberin en üstün olabileceğini eddia edebilir. Bir başkası, babasız doğan İsa'nın (19:19), Allah'ın ruhu ve kelimesi olarak (4:171) tüm diğer elçilerden üstün olduğunu ileri sürer ve İsa"nın doğuştan peygamber olmasından tutun da (19:30), ölüleri diriltmesine kadar olan mucizelerini (3:49) delil gösterir. Hatta elçilerin Allah tarafından birbirine üstün tutulmasından söz eden ayette (2:253) İsa'dan söz edilmesinin de bunu güçlendirdiğini iddia ederek ilk sıraya İsa'yı oturtabilir. Bir başkası, Musa'nın en üstün olduğunu aynı ayete dayanarak iddia edebilir ve Allah'ın kendisiyle konuştuğu biricik elçinin Musa olduğunu ileri sürebilir (4:164). Bir diğeri çıkıp 17:55 ayetine dayanarak Davud'u ilk sıraya yerleştirirse ne diyebilirsin? Öteki çıkıp, İbrahim peygamberin en üstün olduğunu iddia ederse ve Muhammed'in bile onun milletine tabi olduğunu ve Allah'ın İbrahim'i dost edindiğini (4:125) delil getirirse nasıl karşı çıkarsın? Bir başkası çıkıp, Muhammed'e, övülen makamın verilme ihtimali bulunduğunu (17:79), fakat İdris'e, yüce makamın verildiğini (19:57) delil göstererek İdris'in Muhammed'den üstün olduğunu iddia ederse ne diyebilirsin? Bir başkası, elçileri isimlerinin Kuran'daki tekrarlanma sayısına göre dizerse ve ismi en çok geçen Musa'yı birinci, İbrahim'i ikinci sıraya yerleştirirse ne diyebilirsin?!
Allah'ın son elçisi Muhammed'in diğer tüm elçilerden üstün olduğunu isbat etmek için uydurulan hadislerin, icad edilen mucizelerin haddi hesabı yoktur.
Rabbimiz, son peygamberine verdiği Kuran'ın mucize olarak yeterli olduğunu beyan etmesine rağmen (29:51; 17:59), Kuran'ı yeterli görmeyen zihniyet, İsa'nın, Musa'nın mucizelerine nazire olarak yüzlerce mucize uydurmuşlardır.
Putlarını Daha Üstün Çıkarmak İçin "Mucizeler" Uydurma
Ne var ki bazan kaş yapayım derken göz çıkartmışlardır. Sol el ile yemek yiyen bir adama ve namazın önünden geçen ufak bir çocuğa, peygamberin beddua ederek kötürüm olmalarına sebep olduğunu iddia etmişler ve akıllarınca mucize oluşturmuşlardır. Cinsel mucizeler yakıştırmak için utanç verici hikayeler düzerek peygamberimize ve analarımıza büyük bir saygısızlık göstermişlerdir. Peygamberimizi miracta Allah ile namaz pazarlığına oturtup, adeta hakkımızı savunan bir sendikacı durumuna sokarken beri yanda, günde 50 vakit namazı yapamayacağımızı akledemeyen ve sürekli olarak Musa'dan akıl alan biri durumuna sokmuşlardır. Peygamberimizi övmek için, Adem'den itibaren onun soyundan hiç bir putperestin bulunmadığını uyduranlar, bu yalanlarıyla çelişen İbrahim'in putperest babası Azer'i, İbrahim'in amcası haline sokmak istemişlerdir. Zira Azer, Kuran'ın dediği gibi İbrahim'in babası olsa peygamberimizin soyunda putperest birisi bulunacaktı (6:74). Kuran'daki 'ebihi' -babası- kelimesini, yalanlarını kabul ettirmek için 'ammihi' -amcası- haline dönüştürenlerin bu tavrı, peygamberleri birbirleriyle üstünlük yarışına sokan heva ve hevesin sonucudur.
Şefaat Mitolojisi
Nitekim o kadar ileri gitmişler ki peygamberin cesedinin çürümediği, gölgesinin yere düşmediği, topraktan değil nurdan yaratıldığı, tüm alemlerin kendisi için yaratıldığı, büyük bir şefaat yetkisine sahip olduğu ve hatta tüm peygamberlerin kendi nefislerinin derdine düştüğü bir zamanda "ümmetî, ümmetî" diyerek ümmetini düşündüğü, kainatın onun için yaratıldığı, gibi nice üstünlükler icad etmişlerdir.
Putperestlerin Ortak İnancı
Peygamberlerini, ruhbanlarını ve atalarını putlaştıranların en önemli ortak özelliklerinden birisi de putlaştırdıkları kişilerin ahirette şefaat (aracılık) ederek kendilerini kurtaracaklarına inanmalarıdır (2:123,254; 6:70,94; 7:53; 10:3; 39:44; 43:86; 74:48; 82:17-19). Gece gündüz Allah'ı öveceklerine (33:42; 76:25), Allah'ı zikredeceklerine (3:41; 3:191; 73:8; 4:103), bu "şefaati" garanti altına almak için, daha çok, putlaştırdıkları insanları överler, onları zikredip dururlar. Allah'ın ismini yalın olarak, övgüsüz kullanıp durmalarına rağmen, putlaştırdıkları insanların isimlerini övgüsüz kullanamazlar. Putlaştırdıkları insanların isimlerini bir kaç övgü kelimesiyle birlikte zikretmeyen muhlisleri de putlarına saygısızlıkla suçlarlar.
Sünnetçiler, Kendi Kaynaklarından Bile Habersiz
Gelenekçi din adamları, çelişkiler kolleksiyonu olan hadis kitaplarından da habersizdir. "Ben, şüphe etmeğe İbrahim'den daha müstehakım. "(Buhari: 60/1). "Yusuf'un çağrıldığı şeye davet edilseydim, kabul ederdim." (Buhari: 60/11, 19). "Beni Yunus bin Metta'dan dahi üstün tutmayınız. Peygamberler arasında da tercih yapmayınız." (Buhari: 65/4,5; Ahmet bin Hanbel: 1/205, 242, 440; 2/405, 451, 468)
Kelimelerin Anlamını Kaydırmak
Muhammed'i diğer tüm elçilerden üstün tutanlar 2:285 ayetinin anlamını yorumlarla kaydırmaya çalışmaktadırlar.
"Elçi, Rabbinden kendine indirilene iman etti ve müminler de. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine iman etti. 'O'nun elçileri arasında bir ayırım yapmayız' dediler. Ve dediler ki 'işittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı dileriz! Dönüş sanadır.' "
Din adamları, elçiler arasında yapmamamız gereken ayırımın sadece onlara iman etme konusunda olduğunu söylüyorlar. Üstünlük konusunda ise aralarında ayırım yapabileceğimizi, hatta yapmamız gerektiğini iddia ediyorlar.
Yasaklanan ayırımın niteliği konusunda ihtilâf ediyoruz. Acaba, ayeti dikkatle incelesek bu ayırımın niteliğini kavrayamaz mıyız? Aşağıdaki soruların cevabını arasak konu aydınlanır sanıyorum:
a) 2:285 ayetinde müminlerin, tüm elçilere iman ettiği belirtilmişken iman konusunda aralarında ayırım yapmamaları gerektiği neden tekrar ediliyor?
b) Aynı anlama gelen bir ifade, vurgulama için tekrarlanıyorsa, bu vurgulama neden melekler ve kitaplar hakkında da yapılmıyor?
c) Allah'ın elçilerini birbiriyle yarışa sokan, elçilerini diğer elçilerden üstün çıkarmak için abartmalı biçimde öven, bu amaçla Allah'a iftira ederek "kutsî" rivayetler uyduran ve hatta bu elçi yarıştırma hevesinden dolayı elçilerini ilâhlaştıran ümmetlerin zaafını bilen Alemlerin Rabbi, elçiler arasında ayırım yapmamamızı hatırlatıyor olamaz mı?
d) Allah'ın elçilerini kafamıza göre üstünlük sırasına sokamayız . Böyle bir görevimiz yoktur. Allah'ın elçileri arasında ayırım yapmamızı ve bir kısmını bir kısmından üstün tutmamızı emreden bir ayet mi var? Elçilerin hiyerarşik listesini gösterebilir misiniz?
e) Bir Hristiyan, yukarda numaralarını verdiğim ayetleri ileri sürerek İsa peygamberin Muhammed'den üstün olduğunu iddia ederse nasıl cevap verirsiniz?
f) Muhammed, İbrahim'in dinini izliyordu (2:135; 3:95; 6:161; 12:38; 16:123; 22:78). Üstünlük listenizin en başına neden İbrahim'i koymuyorsunuz?
g) Kuran ile uyum sağladığı için, anlam olarak "sahih" olan Yunus b. Metta ile ilgili hadisi kabul edeceğine; "Ben, Ademoğullarının seyyidiyim, ben kabirlerden ilk çıkacak kimseyim. "(A. ibni Hanbel: 1/5; 5/540, 388) hadisini kabul etmek nedendir? Kuran ile çelişen hadisleri, senedine sepetine bakmadan reddetmesi gerekirken; Kuran ayetlerini ve onları destekleyen hadisleri, zorlamalı yorumlarla reddeden zihniyet, bu tavrıyla 25:30'daki şikayete muhatap olmaz mı? Allah'a ve elçisine itaat edeceklerine büyüklerinin uydurmalarına tabi olanlar, ahirette suçu birbirine atacaklardır (33:67).
Allah'ın elçilerini birbirinden üstün tutarak aralarında ayırım yapmamalıyız (2:285). İnananlar, Allah'ın emri karşısında "işittik ve itaat ettik" derler; ancak kelimelerin anlamını kaydıranlar ise "işittik ve isyan ettik" derler (4:46).
Allah, elçilerine çeşitli özellikler bağışlamıştır. 2:253'te Musa ile konuşmasını ve İsa'ya belgeler vererek Ruhül Kudus ile desteklemesini örnek gösterir. 17:55'te ise peygamberleri çeşitli özelliklerle birbirinden üstün tuttuğunu belirtirken Davud'a Zebur verilişini örnek gösterir. Ancak, Allah, mutlak olarak herhangi bir elçiyi başka bir elçiye üstün tuttuğunu belirtmemiştir. 2:285 ayetine göre bizim bir tafdil (üstünlük) listesi uydurmaya yetkimiz yoktur. Nitekim, Kuran'da elçilerin üstünlük sırası verilmemiştir. Müminler hadlerini bilirler. Aksi taktirde elçilerin üstünlük dereceleri konusunda cahili bir ihtilafın kucağına düşerler.
Elçileri Şeytani Bir Çekişmeye Sokmak
Sen, son peygamber Muhammed en üstündür derken bir başkası, ilk peygamberin en üstün olabileceğini eddia edebilir. Bir başkası, babasız doğan İsa'nın (19:19), Allah'ın ruhu ve kelimesi olarak (4:171) tüm diğer elçilerden üstün olduğunu ileri sürer ve İsa"nın doğuştan peygamber olmasından tutun da (19:30), ölüleri diriltmesine kadar olan mucizelerini (3:49) delil gösterir. Hatta elçilerin Allah tarafından birbirine üstün tutulmasından söz eden ayette (2:253) İsa'dan söz edilmesinin de bunu güçlendirdiğini iddia ederek ilk sıraya İsa'yı oturtabilir. Bir başkası, Musa'nın en üstün olduğunu aynı ayete dayanarak iddia edebilir ve Allah'ın kendisiyle konuştuğu biricik elçinin Musa olduğunu ileri sürebilir (4:164). Bir diğeri çıkıp 17:55 ayetine dayanarak Davud'u ilk sıraya yerleştirirse ne diyebilirsin? Öteki çıkıp, İbrahim peygamberin en üstün olduğunu iddia ederse ve Muhammed'in bile onun milletine tabi olduğunu ve Allah'ın İbrahim'i dost edindiğini (4:125) delil getirirse nasıl karşı çıkarsın? Bir başkası çıkıp, Muhammed'e, övülen makamın verilme ihtimali bulunduğunu (17:79), fakat İdris'e, yüce makamın verildiğini (19:57) delil göstererek İdris'in Muhammed'den üstün olduğunu iddia ederse ne diyebilirsin? Bir başkası, elçileri isimlerinin Kuran'daki tekrarlanma sayısına göre dizerse ve ismi en çok geçen Musa'yı birinci, İbrahim'i ikinci sıraya yerleştirirse ne diyebilirsin?!
Allah'ın son elçisi Muhammed'in diğer tüm elçilerden üstün olduğunu isbat etmek için uydurulan hadislerin, icad edilen mucizelerin haddi hesabı yoktur.
Rabbimiz, son peygamberine verdiği Kuran'ın mucize olarak yeterli olduğunu beyan etmesine rağmen (29:51; 17:59), Kuran'ı yeterli görmeyen zihniyet, İsa'nın, Musa'nın mucizelerine nazire olarak yüzlerce mucize uydurmuşlardır.
Putlarını Daha Üstün Çıkarmak İçin "Mucizeler" Uydurma
Ne var ki bazan kaş yapayım derken göz çıkartmışlardır. Sol el ile yemek yiyen bir adama ve namazın önünden geçen ufak bir çocuğa, peygamberin beddua ederek kötürüm olmalarına sebep olduğunu iddia etmişler ve akıllarınca mucize oluşturmuşlardır. Cinsel mucizeler yakıştırmak için utanç verici hikayeler düzerek peygamberimize ve analarımıza büyük bir saygısızlık göstermişlerdir. Peygamberimizi miracta Allah ile namaz pazarlığına oturtup, adeta hakkımızı savunan bir sendikacı durumuna sokarken beri yanda, günde 50 vakit namazı yapamayacağımızı akledemeyen ve sürekli olarak Musa'dan akıl alan biri durumuna sokmuşlardır. Peygamberimizi övmek için, Adem'den itibaren onun soyundan hiç bir putperestin bulunmadığını uyduranlar, bu yalanlarıyla çelişen İbrahim'in putperest babası Azer'i, İbrahim'in amcası haline sokmak istemişlerdir. Zira Azer, Kuran'ın dediği gibi İbrahim'in babası olsa peygamberimizin soyunda putperest birisi bulunacaktı (6:74). Kuran'daki 'ebihi' -babası- kelimesini, yalanlarını kabul ettirmek için 'ammihi' -amcası- haline dönüştürenlerin bu tavrı, peygamberleri birbirleriyle üstünlük yarışına sokan heva ve hevesin sonucudur.
Şefaat Mitolojisi
Nitekim o kadar ileri gitmişler ki peygamberin cesedinin çürümediği, gölgesinin yere düşmediği, topraktan değil nurdan yaratıldığı, tüm alemlerin kendisi için yaratıldığı, büyük bir şefaat yetkisine sahip olduğu ve hatta tüm peygamberlerin kendi nefislerinin derdine düştüğü bir zamanda "ümmetî, ümmetî" diyerek ümmetini düşündüğü, kainatın onun için yaratıldığı, gibi nice üstünlükler icad etmişlerdir.
Putperestlerin Ortak İnancı
Peygamberlerini, ruhbanlarını ve atalarını putlaştıranların en önemli ortak özelliklerinden birisi de putlaştırdıkları kişilerin ahirette şefaat (aracılık) ederek kendilerini kurtaracaklarına inanmalarıdır (2:123,254; 6:70,94; 7:53; 10:3; 39:44; 43:86; 74:48; 82:17-19). Gece gündüz Allah'ı öveceklerine (33:42; 76:25), Allah'ı zikredeceklerine (3:41; 3:191; 73:8; 4:103), bu "şefaati" garanti altına almak için, daha çok, putlaştırdıkları insanları överler, onları zikredip dururlar. Allah'ın ismini yalın olarak, övgüsüz kullanıp durmalarına rağmen, putlaştırdıkları insanların isimlerini övgüsüz kullanamazlar. Putlaştırdıkları insanların isimlerini bir kaç övgü kelimesiyle birlikte zikretmeyen muhlisleri de putlarına saygısızlıkla suçlarlar.
Sünnetçiler, Kendi Kaynaklarından Bile Habersiz
Gelenekçi din adamları, çelişkiler kolleksiyonu olan hadis kitaplarından da habersizdir. "Ben, şüphe etmeğe İbrahim'den daha müstehakım. "(Buhari: 60/1). "Yusuf'un çağrıldığı şeye davet edilseydim, kabul ederdim." (Buhari: 60/11, 19). "Beni Yunus bin Metta'dan dahi üstün tutmayınız. Peygamberler arasında da tercih yapmayınız." (Buhari: 65/4,5; Ahmet bin Hanbel: 1/205, 242, 440; 2/405, 451, 468)
Kelimelerin Anlamını Kaydırmak
Muhammed'i diğer tüm elçilerden üstün tutanlar 2:285 ayetinin anlamını yorumlarla kaydırmaya çalışmaktadırlar.
"Elçi, Rabbinden kendine indirilene iman etti ve müminler de. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine iman etti. 'O'nun elçileri arasında bir ayırım yapmayız' dediler. Ve dediler ki 'işittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı dileriz! Dönüş sanadır.' "
Din adamları, elçiler arasında yapmamamız gereken ayırımın sadece onlara iman etme konusunda olduğunu söylüyorlar. Üstünlük konusunda ise aralarında ayırım yapabileceğimizi, hatta yapmamız gerektiğini iddia ediyorlar.
Yasaklanan ayırımın niteliği konusunda ihtilâf ediyoruz. Acaba, ayeti dikkatle incelesek bu ayırımın niteliğini kavrayamaz mıyız? Aşağıdaki soruların cevabını arasak konu aydınlanır sanıyorum:
a) 2:285 ayetinde müminlerin, tüm elçilere iman ettiği belirtilmişken iman konusunda aralarında ayırım yapmamaları gerektiği neden tekrar ediliyor?
b) Aynı anlama gelen bir ifade, vurgulama için tekrarlanıyorsa, bu vurgulama neden melekler ve kitaplar hakkında da yapılmıyor?
c) Allah'ın elçilerini birbiriyle yarışa sokan, elçilerini diğer elçilerden üstün çıkarmak için abartmalı biçimde öven, bu amaçla Allah'a iftira ederek "kutsî" rivayetler uyduran ve hatta bu elçi yarıştırma hevesinden dolayı elçilerini ilâhlaştıran ümmetlerin zaafını bilen Alemlerin Rabbi, elçiler arasında ayırım yapmamamızı hatırlatıyor olamaz mı?
d) Allah'ın elçilerini kafamıza göre üstünlük sırasına sokamayız . Böyle bir görevimiz yoktur. Allah'ın elçileri arasında ayırım yapmamızı ve bir kısmını bir kısmından üstün tutmamızı emreden bir ayet mi var? Elçilerin hiyerarşik listesini gösterebilir misiniz?
e) Bir Hristiyan, yukarda numaralarını verdiğim ayetleri ileri sürerek İsa peygamberin Muhammed'den üstün olduğunu iddia ederse nasıl cevap verirsiniz?
f) Muhammed, İbrahim'in dinini izliyordu (2:135; 3:95; 6:161; 12:38; 16:123; 22:78). Üstünlük listenizin en başına neden İbrahim'i koymuyorsunuz?
g) Kuran ile uyum sağladığı için, anlam olarak "sahih" olan Yunus b. Metta ile ilgili hadisi kabul edeceğine; "Ben, Ademoğullarının seyyidiyim, ben kabirlerden ilk çıkacak kimseyim. "(A. ibni Hanbel: 1/5; 5/540, 388) hadisini kabul etmek nedendir? Kuran ile çelişen hadisleri, senedine sepetine bakmadan reddetmesi gerekirken; Kuran ayetlerini ve onları destekleyen hadisleri, zorlamalı yorumlarla reddeden zihniyet, bu tavrıyla 25:30'daki şikayete muhatap olmaz mı? Allah'a ve elçisine itaat edeceklerine büyüklerinin uydurmalarına tabi olanlar, ahirette suçu birbirine atacaklardır (33:67).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder