9.02.2008

SAÇLARINI VE HATTA YÜZLERİNİ KAPAMAYA ZORLAYARAK KADINLARI NİÇİN ÇUVALA SOKUYORSUNUZ?


10
SAÇLARINI VE HATTA YÜZLERİNİ KAPAMAYA ZORLAYARAK KADINLARI NİÇİN ÇUVALA SOKUYORSUNUZ?
Muhammed peygamberden sonra en çok süistimal edilen ve saptırılan konulardan birisi kadınlarla ilgili dini kurallardır. Müslüman din adamları, Hristiyan din adamlarının icad ettiği ruhbanlığı (57:27), taklid ettiler. Uydurma hadislerle kadınları, en temel haklarından mahrum ettiler. Müslüman toplumunda kadınlar, kör, sağır ve dilsiz yaratıklar haline dönüştürüldüler. Sarıklı sakallı din adamları, şeytani öğretileriyle kadını boşama hakkından mahrum ederek, Cuma namazlarına gitmelerini hoş görmeyerek, aybaşı halindeyken namaz kılmalarına, oruç tutmalarına ve Kuran okumalarına izin vermeyerek, eşekler ve köpeklerle bir tutarak, kara kargalara benzeterek, cehennemi onlarla doldurarak, Adem'in suçunu Havva'ya yükleyerek, öğrenim ve öğretimden mahrum ederek, danışma meclislerine ve devlet başkanlığına layık görmeyerek, Kuran ayetlerini yanlış yorumlayarak, örneğin 4:34 ayetini çarpıtıp kadınları erkek despotluğuna ve dayağa mahkum ederek yüzyıllarca kadınlara zulmettiler. (Erkek şövenistler tarafından hazırlanan Kuran meallerinin, 4:34 ayetinin çevirisinde yaptıkları dört çeviri hatasının tartışması için Türkçe Kuran Meallerindeki Hatalar kitabımıza bakınız.)
Ve tüm bunlara ilaveten kadının evden dışarı çıkmasını kötü bir durum olarak gösterdiler. Kadının ancak kapkara bir çuval içinde dışarı çıkabileceği fetvasını verdiler. Bir kısmı daha ileri giderek kadının yüzünün siyah bir peçe ile örtülmesinin farz olduğu fetvasını ekledi.
Kelimelerin Anlamını Kaydırma Hastalığı
Kuran'da kınanan Yahudi taktiğini (4:46; 5:13; 5:41) aynen uygulayan "Müslüman" din adamları, hadis ve sünnet diye adlandırdıkları şeytani öğretilerini Kuran'la da desteklemek için kelimelerin anlamını kaydırmaya çalıştılar. 24:31 ayetinde geçen "humür = örtüler" kelimesine "başörtüleri" anlamını verdiler. "Humür" kelimesi, "örtmek " anlamına gelen "hamara" kökünden türeyen çoğul bir isimdir. Bunun tekil hali olan "hamr = örtü" kelimesi aklı örten alküllü ve uyuşturucu maddeler için de kullanılmaktadır (5:90). 24:31 ayetinde Allah, kadınlara iffetli olmalarını ve erkekleri tahrik etmemek için örtüleriyle göğüslerini kapatmalarını emretmektedir. Kuran, kadınların başlarını veya yüzlerini örtmelerini değil, göğüslerini örtmelerini emretmektedir. Ayrıca, ayetteki "felyedribne = kapasınlar" ifadesi dikkat çekicidir. Hadis ve sünnet izleyicilerinin yakıştırdığı anlam doğru olsaydı, bunun yerine "felyüdnine = indirsinler" ifadesi kullanılması daha uygun olurdu (33:59 ayetinde olduğu gibi)
a) Arapça "hamara" kelimesi ne anlama gelir? Neden 24:31'deki hümur = örtüler" kelimesini "hümurürre's = başörtüsü" olarak çarpıtıyorsunuz?
b) Muhammed peygamber zamanında kadınlar peçe kullanıyor muydu, kullanmıyor muydu? Peçe kullanmıyor idilerse neden sünni mezheplerden Şafii mezhebi peçeyi kadınlara farz kıldı? Yok eğer peçe kullanıyor idilerse neden Hanefi mezhebi peçeyi farz olarak görmedi?
c) Hanefi mezhebine göre, fitne durumunda kadın peçe takmalıdır. Hanefi alimleri bu fitneyi şöyle açıklıyorlar: "Kadın çok güzel ise ve güzelliğiyle erkeklerin dikkatini çekiyorsa bu fitnedir." Erkeklerin suçunu kadınlara yükleyerek "fitne" durumunda kadınları peçeye mahkum eden zihniyete ne dersiniz?
d) Bir an için Hanefi fıkıh kitaplarındaki bu hükmün toplumda geçerli olduğunu varsayalım. Peçenin ancak güzel kadınlara takıldığını bilen erkeklerin peçeli kadınlara karşı tutumları ne olur? Böyle bir toplumda peçe bir çeşit cinsel çağrı işareti olmaz mı? Peçeli olmayan kızların çirkin sayıldığı o toplumda kızlar peçe takmak için yarışmazlar mı ve onu bir erkek avlama aracı olarak kullanmazlar mı?
e) Hadis kitaplarınızda Peygamberimizin hanımı Ayşe'ye yakıştırdığınız bir rivayete göre "24:31 ayeti nazil olunca müslüman kadınlar, başlarını örtmek için örtüler aramaya başladılar. Hatta bazıları yastık kılıflarını, perdeleri yırtarak başörtüsü edindiler" Bu uydurma rivayetle 24:31 ayetinin anlamını kaydırmaya çabalayan sahtekarlar o ayete dikkat etmemişlerdir. Bir an için ayetteki "hümur" kelimesini sizin yakıştırdığınız biçimde "başörtüsü" olarak kabul edelim. Buna göre o dönemde başörtüsünün mevcut olması lazım. Zira "başörtülerini göğüslerine kapasınlar" emrine muhatap olan bir toplumun başörtüsüne sahip olması gerekir. Böyle bir emir, başörtüsünün yeni bir giysi olmadığını bildirir. O halde, 24:31 ayetinin inmesinden sonra, sahabe kadınlarının başörtü edinmek için seferber olduğu biçimindeki hadis sizin ayete yakıştırdığınız anlam ile çelişiyor. Başörtüsü ile ilgili en önemli deliliniz olan bu hadisin uydurma olduğuna dair bu itirazımız için ne diyorsunuz?

1 yorum:

Adsız dedi ki...

iyi de insanlar hımar ayetiyle değil cilbab ayetiyle peçe takmaya ya da baştan aşağı örtünmeye başladılar ayrıca tek yaptığınız soru sormak hiç açıklayıcı değilsiniz