27.02.2009

Ne Kadar Müslümansınız?



Ne Kadar Müslümansınız?

Edip Yüksel

Islam kelimesi ozel bir isim degildir. Islam teslim olmak ve baris anlamlarina gelir. Musluman, yani barisci ve kendini Tanri'ya adamis olmanin pek cok yonu vardir. Kutsal yasa minimum uc boyuta sahiptir. Bu yasalara teslim olmak ebedi mutluluk ve basarinin biricik yoludur. Bu yasalar:

1.Dogal Alan: Fizik Yasalari

Evren, Tanri'nin doga yasalarinin diliyle yazdigi 3 boyutlu kitabidir. Insan vucudu dahil butun gok cisimleri ve onlari olusturan atom parcaciklari Yaraticilari tarafindan empoze edilen fizik yasalarini izlerler. Fiziksel evrendeki Tanrinin yasalarini (ayetler) etud eden ve icerdigi kurallari izleyen her kisi, Tanri tarafindan teknoloji ve konforlu bir hayat ile odullendirilir. Bu yasalar karsisinda ALDIRMAMAZLIK ve TANIMAMAZLIK yolunu secen kisi ise otomatik olarak o yasalarin gereklerince cezalandirilir.

Ornegin, yercekimi yasasini, deprem ,sel gibi muhtemel doga olaylarini hesaba katmadan kurulan binalar sonunda orada barinanlar icin felaketli mezarlara donusebilir. Baska bir deyisle bir musluman Tanri'nin dogadaki yasalarini ogrenmeli ve bu yasalara uymalidir. Tanri'nin evrendeki ayetleriyle celiskiye dusmeyen ya da karsi gelmeyenler kim olursa olsunlar TanriÕnin yasalarina gore odullendirilirler.

2.Sosyal Alan: Toplumsal Hayatin Gerekleri

Musluman olmanin baska bir boyutu da kendini toplumsal sahada gosterir. Insan, yararlar arttiran rasyonel ve bencil (YARB) varlik olarak belli kurallari takip etmek ve davranislarina belli limitler koymak zorundadirlar. Ornek olarak bu YARB diger insanlarla yasamanin kendisi icin yararlar arttiracagini ya da bunun hayatini daha rahat ve guvenli bir hale sokacagini dusunurse bir dag basi yerine bir sehirde oturmayi sececektir. Insan digerleriyle isbirligi yapmaya ve uzlasmaya karar verdiginde zekasina ve deneyimlerine dayanarak, digerlerinin haklarina mallarina ve hayatlarina saygi gostermek zorunda oldugunu bilir. Toplum icinde yasayan ancak uzlasmayi kabul etmeyen bir insan, kendi seciminin geregiyle, yani toplumun bir uyesi olma tercihiyle CELISKIYE duser. Boyle rasyonel olmayan bir tavir, ic savasla, zulumle, guvenligin olmadigi bir kaos ortamiyla cezalandirilacaktir. Rasyonel davranmayan bu bencil varlik, belki de cevre ve toplumsal hayatin yasalariyla CELISMENIN getirdigi aci sonuclarindan onemli dersler almis kisilerin torunlari tarafindan yurutulen yasalarla cezalandirilacaktir.

Bu baglamda, diger insanlarin haklarina saygi gostererek kisisel cikarlarini gozeten bir kisi muslumandir ve toplumsal prestij ve konumla odullendirilir. Kutsal Kitaplarda gecen oldurmemek, yalan soylememek, hirsizlik yapmamak, komsu hakkina riayet etmekle ilgili ayetler bizim icin yeni yahut bilinmeyen olgular degildir. Aslinda YARB'in bu emirlere gereksinimi de yoktur. Acik bir sekilde, bir toplum icerisinde yasayan her YARB icin On Emir olarak bilinen ogutlerin asgari 7 tanesini (4-10) akillariyla ve tarihsel deneyimleriyle bilebilecek yetenektedir. Kutsal Kitaplarda yer alan bu emirler akil sahibi insanlar icin sadece bir animsatici ve belki de akildisi egilimler gosterenler icin bir uyarici ve kilavuzdur.

Inanc olarak agnostik veya ateist olan ancak evrensel toplumsal yasalara akillarini kullanarak uyan insanlar bu baglamda muslumandirlar. Uygar insanlar, genel olarak, son yedi emire uyarlar ve karsiliginda isleyen bir hukuki, siyasi, iktisadi ve tomplumsal sistem ile odullendirilirler. Baskalarinin uzerinde zor kullanarak egemenlik kurmayi , digerlerini etnik ve dinsel farkliliklari sebebiyle baski altina almayi secen irrasyonel cikarcilar ise uzun vadede yarar yerine zararlarini arttirirlar ve sonucta kaos, guvensizlik, yozlasma ve ic ve dis savaslarla kivranan bir ortam ile cezalandirilirlar.

Kutsal yasanin toplumsal boyutu bireylerden olusan her toplumun yapisinda mantiksal bir realite olarak mevcuttur. Baska bir deyisle, bireyler ve altgruplar toplumsal yararlarini arttirmak amaciyla bazi acik rasyonel kurallara saygi gostermek zorundadirlar.

Dunya nufusunun artmasi, kitle iletisim ve ulastirma araclarinin gelismesi ile ulusal sinirlar islevlerini yitirmekte ve uluslarin birbirine bagimliligi guclenmektedir. Uluslararasi ticaret de bu yuzden dunyanin politik tablosunu radikal bicimde degistirecektir. Nitekim, 21. Yuzyil dunya halklarinin ulusal cikarlarini global cikarlar ile birlestirecegi ve uzlastiracagi bir cag olacaktir. Artik kendi ekonomik cikarlarini da yakindan etkiledigi icin hic bir ulus dünyanin baska bir kosesindeki insan haklari ihlallerine ya da cevre kirlenmesine daha fazla hosgoru gostermiyecektir.

3. Entellektuel Alan: TanriÕnin Bilgisi ve Ebedi Mutluluk

Neden tanrisal bir mesaja gereksinimiz var? Vahyin insanlar icin onem nedir? Burada, musluman olmanin bir zorunluluk haline geldigi ucuncu boyutla karsilasmaktayiz. Tam muslumanlik, Tanri'nin fiziksel ve sosyal alandaki yasalarina teslim olmaya ek olarak O'nun varligini ve egemenligini kalp ve bilincte kabul etmekle gerceklesir. Gercek mutluluga ancak, dogal ve toplumsal yasalara teslim olusumuzla birlikte Tanri'ya kalbi olarak teslimiyetimizle ve Tanri'yi din (yargi) gununun biricik sahibi ve efendisi olarak KABUL ETMEMIZLE gerceklesebilir. Teslimiyetin bu son boyutu sonsuz bir mutluluk ve özgurlugu getirir. Bilinc ve duygu alanindaki teslimiyet diger boyutlariyla birlikte tum uzuntuleri ortadan kaldirir, butun sorunlari cozumler.

Ozetle, toplumsal ve dogal alanlardaki evrensel yasalara rasyonel olarak uymadikce ve birey olarak benligimizi Tanri'ya teslim etmedikce gercek mutluluga ve ozgurluge erisemeyiz.

Kuran'daki islam

Islam ne iddia edildigi uzere Muhammed tarafindan kurulan bir dindir ne de ozgun bir isimdir. Islam, kendilerini Tanri'ya teslim edenlerin ortak degerler dizisidir. Kuran, inanan ve erdemli bir hayat suren herkesi "muslumanlar," yani "teslim olanlar" sozcuguyle tanimlar (22:78). Nuh, Ibrahim, Musa, Davud, Suleyman ve onlari destekleyenler ayni sozcukle yani "muslumanlar" olarak tanimlanir (10:72; 2:128; 10:84; 27:31; 5:111; 72:14). Butun elciler getirdikleri mesaji kendi toplumlarinin diliyle anlattiklarindan oturu Tanri'ya teslimiyeti Arapca "Islam" ya da "musluman" sozcukleriyle degil kendi dillerindeki karsiliklariyla tanimladilar (14:4). Butun gok cisimleri tanriya teslim oluculardir (41:11). Golgeler, hatta inanmayanlarinki de dahil olmak uzere, Tanri'nin isik yasasina teslim olmustur (13:15). Evrendeki hersey Tanri'nin yasasina/dinine teslim olmustur. Bu yuzden Tanri'ya teslimiyet (islam) evrensel dindir (3:83).

Islam Dini:


Kisisel deneyimlerin yani sira nesnel deliller gerektirir (3:86; 2:111; 21:24; 74:30).
Bir savi kabul etmeden once entellektuel bir sorgulama talep eder(17:36).
Etnik gruplari birlestirir (49:13).
Uluslar arasinda baris onerir (2:62; 2:135-136,208).
Kokenine ya da inancina bakmadan herkese adalet vaad eder (5:8).
Barisi ve gercekligi destekler (60:8,9).
Tanri ile insanlar arasindaki ruhbanlari ve aracilari reddeder (2:48; 9:31-34).
Refahin paylasilmasini destekler (59:7).
Uretime dayali olmayan ekonomiyi lanetler (2:275; 5:90; 3:130).
Toplumsal olaylarda karsilikli gorus almayi onerir (42:38).
Bireye ve bireysel haklara en ust duzeyde saygiyi ister (5:32).
Kadinlara deger verir (3:195; 4:124; 16:97).
Bizden doga ve cevreyle uyum icinde olmamizi ister (30:41).
Nitekim, Tanri tarafindan onaylanan biricik din/yasa Islamdir (3:19,85).
O zaman....
Siz musluman misiniz?

Kacta kac muslumansiniz?

Hiç yorum yok: