9.02.2008

KURAN'DAN BAŞKA HANGİ HADİSE İNANIYORSUNUZ


1
KURAN'DAN BAŞKA
HANGİ HADİSE İNANIYORSUNUZ (45:6)


"Namaz kılan bir adamın önünden eşek, kara köpek ve kadın geçerse namazı bozulur" (Buhari 8/102; Hanbel 4/86). "Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmesini emreden ayet, Ayşe'nin döşeğinin altındaki sahifede yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Ayşe onun defin işlemleriyle meşgul iken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi o sahifeyi yedi ve böylece taşlama cezası Kuran'dan çıktı; ama hükmü devam ediyor" (İbni Mace 36/1944; Hanbel 3/61; 5/131,132,183; 6/269). "Keçinin yemesi sonucu Kuran'dan çıkan taşlama ayetini Ömer Kuran'a tekrar sokmak istedi; ancak halkın dedikodusundan korktuğu için cesaret edemedi" (Buhari 53/5; 54/9; 83/3; 93/21; Muslim, Hudud 8/1431; Ebu Davut 41/1; Itkan 2/34). "Bir grup maymun zina yapan bir maymunu yakalamış ve taşlama cezasını uyguluyorlardı. Onları bu haklı işte desteklemek için ben de taş atarak yardım ettim" (Buhari 63/27). "Bir kadının parmaklarını kesenin cezası şöyledir: Bir parmak için 10 deve, iki parmak için 20 deve, üç parmak için 30 deve, dört parmak için 20 -yirmi- deve fidye vermelidir" (Muvatta 43/11; Hanbel 2/182). "Peygamber hiç bir vakit ayak üstünde işemedi" (Hanbel 4/196; 6/136,192,213). "Peygamberin ayak üstünde işediğini gördüm" (Buhari 4/60,62; Hanbel 4/246; 5/382,394). "Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine'ye gelerek müslüman oldular. Medine'nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve sidiği içmelerini öğütledi. Adamlar develeri dağıttılar va çobanı da öldürdüler. Peygamber onları yakalattı. Ellerini ve ayaklarını kesti. Gözlerini oydu. Çölde susuz ölüme terketti. Biz onlara su vermek isteyince Peygamber bizi engelledi" (Buhari 56/152, Tıb 5/1; Hanbel 3/107,163). "Musa ölüm meleğinden çok korkuyordu. Bir gün ölüm meleği canını almaya gelince meleğin yüzüne tokat atıp bir gözünü çıkardı" "Allah'ın elçileri arasında ayırım yapmayınız. Ben, Yunus peygamberden bile üstün değilim" (Buhari 65/4,5; Hanbel 1/205,242,440; 2/405,468). "Ben Adem oğullarının efendisiyim" (Hanbel 1/5; 5/540,388). "Hesap günü tüm peygamberler korku içinde canlarının derdinde iken, sadece ben ümmetimi düşüneceğim" (Buhari 97/36). "Uğursuzluk üç şeydedir, at, ev ve kadın" (Buhari 76/53). "Peygamber, savaşta kadınların va çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi" (Buhari, Cihad/146; Ebu Davud 113). "Dünya balığın üzerindedir. Balık başını sallayınca dünyada depremler olur" (İbni Kesir, 2/29; 50/1). "Liderler mutlaka Kureyş kabilesinden seçilmelidir" (Buhari 3/129,183; 4/121; 86/31). "Tüm kara köpekleri öldürünüz. Çünkü onlar şeytandır" (Hanbel 4/85; 5/54). "Karga fasıktır" (Buhari 59/16; Hanbel 2/52). "Allah zamandır" (Muvatta 56/3). "Allah, ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir" (Buhari 97/24, 10/129 ve 68. surenin tefsiri). "Peygamber 30 erkeğin cinsel gücüne sahipti" (Buhari). "Peygamber nerede güzel bir kadın görse hemen eve koşar Zeynep'le yatardı" (Buhari, Hibe/8). "Peygamberin izniyle ihramdan çıkıp Mina'da bulunan kadınlarımıza yöneldik. Zekerlerimizden meni damlıyordu " (Buhari, Hac/81; Müslim Hacc/141). "Peygamber öldüğünde, zırhı birkaç kilo arpa karşılığında bir Yahudi'nin yanında rehin duruyordu" (Buhari 34/14,33,88; Hanbel 1/300; 6/42,160,230). "Peygamber, Medine'de bir yahudi tarafından büyülendi. Günlerce ne yaptığını bilmez durumda ortalıkta dolaştı." (Buhari 59/11; 76/47; Hanbel 6/57; 4/367). "Sol elinizle yemeyiniz, içmeyiniz; çünkü şeytan sol eliyle yer içer" (Hanbel 2/8,33). "Peygamber, 'Benden Kuran haricinde hiç bir şey yazmayınız. Kim benden bir şey yazdıysa onu imha etsin" (Muslim, Zühd 72; Hanbel 3/12,21,39). "Ömer, peygamberden, halkın doğru yoldan sapmamaları için kendisine birşeyler söyleyip yazmasını istediğinde; Peygamber: 'Allah'ın Kitabı bize yeter' dedi" (Buhari İtisam 26, İlim 39, Cenaiz 32, Merza 17; Müslim Cenaiz 23, Vasaya 22). "Peygamber Amr b. As'a, söylediği her sözü yazmasını emretti" (Hanbel 2/162,192,207). " Kuran'dan başka hidayet kaynağı arayan sapıtmıştır" (Tirmizi 2906). "Peygamberin vefatı yaklaştığında odada içlerinde Ömerin de bulunduğu bir kaç kişi vardı. Bir ara peygamber : 'Geliniz, sizin için bir daha asla sapmayacağınız bir yazı yazayım.'dedi. Bunun üzerine Ömer: 'Peygamber hastalığın etkisiyle ne dediğini bilmiyor, Kuran yanınızda, Allah'ın Kitabı bize yeter!' şeklinde konuştu." (Buhari, Cihad 176, Cizye 6, İlim 49, Merza 17, Meğazi 83, İtisam 26; Müslim Vasiyye 20,21,22; Hanbel 1/222,324,336,355).
Kuran, Tüm Kuran, Başka Şey Değil Sadece Kuran
Allah'ın elçisine uymalıyız (3:31-32; 24:56). Kim ki Allah'a ve elçisine itaatsizlik ederse yeri ebedi cehennemdir (72:23). Allah, elçisi ve son peygamber olan Muhammed'e Kuran'ı indirdi (27:6). Peygamberin dünyaya bildirdiği biricik kitap Kuran'dır (6:19). Elçinin biricik görevi mesajı iletmektir (16:35). Sadece Kuran'ı izlemekle emrolunduk (7:2,3; 17:46). Kuran, hidayetimiz için gerekli her şeyi içermektedir (16:89). Allah, hiç bir şeyi Kuran'ın dışında bırakmamıştır (6:38). Hikmet, insan ürünü olan hadis kitaplarında değil, Allah'ın kitabındadır (17:39; 36:2). Kuran ölülere değil dirilere gelmiştir (36:70). Kuran'da emredilip yasaklanmayan her şey, bizim kişisel veya toplumsal seçimimize bırakılmıştır (5:101). İbrahim Peygamber, İslam peygamberi olarak dini pratikler olan namaz, oruç, hac ve zekatı ilk başlatandır ve İbrahimden sonra gelen tüm elçiler ve müminler bu ibadetleri uyguladılar (21:73; 2:43,125,183; 3:43; 19:31,59; 20:14). Kuran'dan başka hiç bir hadise inanıp kaynak edinmemeliyiz (45:6). Halkı bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak için boş hadislere değer verenler için acı bir azap vardır (31:6). Uyduruk hadislere (sözlere) ihtiyacımız yoktur; çünkü Kuran tam tetaylıdır (12:111). En güzel hadis (söz) Kuran'dır (39:23). Tek geçerli sünnet (yasa) Allah'ın sünnetidir (33:38, 62; 35:43). Allah'ın bir izni olmadan, ortaya dini hüküm koyanlar ve onları izleyenler müşriktirler yani putperesttirler (42:21). Kuran mücmel değil detaylıdır, kapalı değil apaçıktır (30:28; 41:3). Kuran, bizzat Allah tarafından açıklanıp detaylanmıştır (11:1; 75:19). Kuran, inananlar tarafından anlaşılması kolay, putperestler içinse anlaşılması zor ve imkansızdır (54:17,22,32,40; 17:46; 18:57). Bizim için güzel örnek olan Muhammed peygamber Kuran'dan başka bir hüküm kaynağı kabul etmemiştir(5:48,49; 6:114; 10:15). Allah, hadislerin değil Kuran'ın korunmasını garantilemiştir (15:9; 36:69; 38:87). Allah'ın kelimeleri tastamam ve mükemmeldir (6:115). Şüpheli rivayetlere uyanlar sapmışlardır (6:112). Allah unutkan değildir (19:64). Allah, kelime sıkıntısı çekmez (18:109). Ahiret hakkında kuşkusu olanlar Kuran ile yetinmezler, veya onu başka kitaplarla değiştirmek isterler (10:15). Dinlerini mezhep mezhep ayırarak ihtilaf edenlerin Muhammed Peygamber ile bir ilişkileri yoktur (6:159). Allah elçisinin ahiretteki tek şikayeti, halkının Kuran'dan uzaklaşması hakkında olacaktır, hadisten uzaklaşması hakkında değil (25:30).
Aynı Hata
Yahudiler, Kuran gibi detaylı ve herşeyi açıklayan Tevrat'ı aldılar (6:154; 7:145). Ancak Allah'ın sözleriyle yetinmediler ve gereksiz bir çok soru sordular. Sorularının cevaplarını Tevrat'ta bulamayınca uydurmaya başladılar. Nitekim bu şeytani tavır sonucunda Mişna (söz) ve Gemara (pratik) denilen dini rivayetler ürettiler.
Tıpkı Yahudiler gibi, müslümanlar da Muhammed peygamberin ölümünden sonra uydurdukları binlerce yalanı peygambere yakıştırdılar. Çok ilginçtir ki bu uydurma dini kuralları, tıpkı yahudiler gibi Hadis (söz) ve Sünnet (pratik) olarak adlandırdılar. Cahil insanlar, Kuran'da eleştirilen tipte sayısız sorular sordular ve cevaplar beklediler (2:67-70; 5:101). Örneğin, uyurken hangi tarafa yatacağız? Helaya önce hangi ayakla gireceğiz? Abdest alırken parmaklardan mı, dirsekten mi yıkamaya başlayacağız? Sakalımızı ne kadar uzatacağız? Tırnaklarımızı hangi gün ve hangi sırayla keseceğiz? Yemekleri hangi elimizle yiyeceğiz? Hangi sebzeleri ve meyveleri yemek daha sevaptır? Bu saçma sapan sorularının cevabını Allah'ın kitabında bulamayınca peygamberin ağzından cevaplar üretmeye başladılar. Çelişkiler ve hurafeler dolu bu yalan rivayetler üzerinde tartışmaya ve mezhep mezhep bölünmeye başladılar. Özellikle, münafıklar bu ortamdan yararlanarak yüzbinlerce hadis ürettiler. Kuran'ı Kerim bu münafıkları çok önceden haber vermekte ve bizi uyarmaktadır (6:112-116). İlgi çekicidir ki peygamberin bir numaralı düşmanlarından olan Buhari, peygamberimize iftira ve hakaretlerle dolu kitabını peygamberin vefatından ikiyüz yıl sonra yazmıştır.
Kuran'ın Öngörüsü
Kuran, peygamber düşmanlarının yalanlar uydurup bunları peygambere yakıştıracaklarını haber vermekte ve bu yalancılara yanıt olarak Kuran'ın detaylı ve yeterli olduğunu bildirmektedir (6:112-116). Kuran bu yalanları "Hadis" olarak adlandırmaktadır. Yüce Allah, peygamberi putlaştıran müşriklerin ve münafıkların bu uyduruk rivayetleri "Hadis" diye adlandıracaklarını zamanüstü bilgisiyle elbette biliyordu. Peygambere iftira eden hadisçilerin, yalanlarını "Aqval = sözler", "Ahbar = haberler", "Hikam = hikmetler", yahut Arapçanın zengin kelime hazinesinden başka herhangi bir isimle adlandırmamaları dikkat çekicidir. Hemen hemen her hususta ihtilaf eden bu insanlar ittifakla bu yalanlarını "Hadis" kelimesiyle adlandırdılar. Bu, Kuran'ın kaçınılmaz bir öngürüsünün gerçekleşmesiydi:
*... Bu, uydurma bir hadis değildir. Ancak kendinden önceki kitapların doğrulayıcısı, her şeyin detaylı açıklaması, inanan bir toplum için bir rehber ve rahmettir" (12:111).
Hadis ve sünnet izleyicileri, Kuran'ın tamam, mükemmel ve tam detaylı olduğunu bildiren bir çok ayete rağmen(6:19,38,114,115), altmış cildi aşan hurafeler ve yalanlar külliyatının Kuran'ı tamamlamadığını iddia etmektedirler. Yukarıdaki 12:111 ayetinde Allah, bizim uydurma hadislere ihtiyacımız olmadığını, Kuran'ın bir rehber olarak tam anlamıyla her şeyi açıkladığını bildirmekle hem Hadisi ve hem de Hadisçilerin temel iddialarını mahkum etmiştir.
Allah, onlara sorar: "Allah'tan ve ayetlerinden sonra başka hangi hadise inanıyorlar?" (45:6). Onlar şöyle cevap verirler: "Allah'ın ayetlerinin yanında, Buhari'ye, Müslim'e, Tirmizi'ye, Ibni Hanbel'e, Ibni Mace'ye, Ebu Davud'a, Ibni Kesir'e, Kafi'ye, Mecmüatül Abbasi'ye, Nehcül Belağa'ye ve daha nicelerine inanırız!"
Allah, onlara meydan okur: "Doğru sözlüler iseler ona (Kuran'a) benzer bir hadis getirsinler!" (52:34). Cevap olarak, Ebu Davut adlı kutsal hadis kitaplarıyla peygambere iftira ederler: "Bana Kuran, ve bir de benzeri hadis verildi."
Allah, geçmişin ve geleceğin haberlerini içeren Kitabında (11:49; 6:5; 38:88) hadis izleyicilerini şöyle tanımlar:
"Halktan öyle kimseler var ki bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak ve onu küçük düşürmek için boş hadisleri izlerler. İşte onlara küçük düşürücü bir azap vardır." (31:6).
Kuran, peygambere iftira edenlerin ve Kuran'ın tamam ve detaylı olduğuna inanmıyanların aslında ahirete kesinlikle inanmadığını bildirir (6:112-116). Bu yüzden apaçık ve kolay olan Kuran'ı anlayamazlar ve onun zor ve kapalı olduğunu iddia ederler. Kuran'a göre, Allah'ın hükmüne, insanların hükmünü ortak koşan putperestler, Kuran'ı anlayamazlar. Böylece, bu iddiaları aslında kendilerinin gerçek müminler olmadığının bir itirafıdır.
"Kuran okuduğun zaman seninle, ahirete inanmıyanların arasına görünmez bir perde çekeriz. Kalplerine onu anlamalarına engel olacak kabuklar, kulaklarına da ağırlık koyarız. Rabbini yalnız Kuran'da andığın zaman arkalarını dönüp kaçarlar." (17:45,46)
Hadis kelimesi Muhammed'le ilişkili olarak Kuran'da iki kez geçer. Hem de Sunnilerin ve Şiilerin hadis konusundaki iddialarını tersler bir biçimde... Hadis kelimesini Muhammed peygamberin sözleri olarak kullanan iki ayetin işareti tartışmamız açısından çok önemlidir. Geleceği bilen Allah, hadis kelimesini Sunnilerin ve Şiilerin iddia ettiği gibi dini öğretiler için değil, peygamberin kişisel sözleri için kullanır. Üstelik, her iki yerde de, Yüce Tanrı hadis kelimesini olumsuz bir bağlamda kullanır. İşte, Kuran'ın gaybi tecellilerinden iki örnek:
"Ey inananlar, yemeğe çağrılmadan peygamberin evlerine girmeyiniz. . . Yemeği yiyince dağılın; bir hadis'e (söze) dalmayın. . ." (33:53).
"Peygamber, eşlerinden birine gizli bir hadis (söz) söylemişti; fakat eşi, o sözü ifşa edince Allah da onun bu davranışını peygambere bildirdi. . . " (66:3).
Yukarıdaki her iki örnekte de göreceğiniz gibi "hadis" kelimesi peygamberin sözleri olarak kullanılınca şu Kurani öğüt verilir: Hadis, peygamberin şahsi sözleridir ve biz onlara dalmamalıyız (33:53) ve onları başkalarına rivayet etmemeliyiz (66:3). Binlerce hadisin Hz. Aişe'den gelmesini (veya iftira olarak ona atfedilerek rivayet edilmesini) lütfen 66:3-7 ayetlerinin ışığında değerlendiriniz. Peygamberin cinsel hayatını müstehcen ifadelerle ve palavralarla abartarak nakleden hadislerin yer aldığı kitaplar maalesef müslümanlarca kutsal kaynaklar olarak kabul edilir.
Sünnete gelince... Sünnet; yasa, sistem, emir anlamlarına gelir. Kuran'a göre bir tek geçerli sünnet vardır: Sünnetullah; yani Allah'ın sünneti, Allah'ın yasası (33: 38,62; 35:43; 40:85; 48:23)
Allah'ın, kendisi için istediği bir şeyi yerine getirmekte, peygambere herhangi bir güçlük yoktur. Sizden önce geçenler arasında da Allah'ın sünneti böyle idi. Allah'ın emri, ölçülüp biçilmiştir. (33:38).
"Bu, daha önceki nesiller için geçerli olan Allah'ın sünnetidir. Allah'ın sünnetinde değişiklik bulamazsın." (33:62).
İslamın diğer kaynaklarından biri olarak bildirilen "icma" kelimesinin ve türevlerinin Kuran'daki geçişi de onu kutsayan anlayışı gaybi olarak mahkum eden bir anlam ve bağlam sergiler... Allah'tan başkaları için kullanıldığında "icma" ve türevlerinin sürekli olumsuz bir anlam taşıması rastlantı mıdır? (20:60; 70:18; 104:2; 3:173; 3:157; 10:58; 43:32; 26:38; 12:15; 10:71; 20:64; 17:88; 22:73; 54:45; 28:78; 7:48; 26:39; 26:56; 54:44...).
Kuran'ın Yanında Sayısız Hadis Kitapları
Sunni ve Şii mezheplerinde hadis kitaplarının gerçek sayısı belli değildir. Sayısı belirsiz hadis kitaplarındaki "doğru" hadislerin sayısı da belli değildir. Kiminin sahih kabul ettiğini bir başkası zayıf veya uyduruk kabul etmektedir. Her mezhep, kendi kriterine göre bu kitapları sıralamakta ve içindeki hadisleri yine kendi kriterine göre doğruluk sınıflamasına tabi tutmaktadır. Bununla birlikte Sunni mezhepler genellikle altı hadis kitabının "en doğru" olduğuna inanırlar. Kütübi Sitte (Altı Kitap) diye ünlü bu hadis kitapları şunlardır: Buhari, Müslim, Tirmizi, İbni Mace, Nesai ve Ebu Davud. Bunlara ilaveten İbn Hanbel, Muvatta ve Darimi de güvendikleri ve Kuran'a ortak koştukları kitaplardandır. Sunni din adamları, Buhari'de Kuran ile çelişen hadisleri Kuran'a tercih etmekte tereddüt etmezler. Öyle ki Hanefi mezhebinin alimleri, hadis ile Kuran çeliştiğinde hadisin Kuran'ı iptal edebileceğini iddia etmişler ve bunu bir mezhep görüşü olarak topluma dikte etmişlerdir. Örneğin onlara göre 2:180 ayeti ve 4:24 ayetinin son bölümü hadis tarafından neshedilmiş yani iptal edilmiştir. Diğer mezhepler de sözkonusu ayetlerin hükmünü reddetmekle birlikte bu reddedişlerinin sebebi olarak hadisleri gösterme cesaretini bulamamışlardır.
Bu tartışmadan sonra şimdi ilk sorumuzun şıklarını yöneltelim:
a) Konunun başında, sizin en güvenilir kaynağınız olan Buhari'den ve diğer hadis kitaplarından örnek olarak alıntıladığım hadisler hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunların kaç tanesi doğrudur? Niçin?
b) En kutsal hadis kitabınız olan Buhari, neden peygamberden iki yüz yıl sonra yazıldı? İşkencecilikten tutun cinsi sapıklığa kadar, Peygamberimize bir çok hakaret ve iftirayı esirgemiyen Buhari'yi neden kaynak ediniyorsunuz?
c) Biz 114 sureden ve 6346 ayetten oluşan Kuran'a inanıyor ve onu, dinimizin biricik kaynağı olarak kabul ediyoruz. Kuran'ın yanıbaşında dininizin kaynağı olarak kabul ettiğiniz hadis kitaplarınız kaç tanedir? İçlerinde kaç tane "doğru hadis" ve kaç adet "uydurma hadis" mevcuttur?
d) Hadis, Kuran gibi önemli bir kaynak ise neden Allah Kuran'ı korumayı garantiledi de hadisi Kuran gibi korumadı? Neden Muhammed peygamber, Kuran gibi hadisi de yazdırmadı? Neden Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali bu işi üzerlerine almadı?
e) Kutsal hadis kitaplarınızda defalarca tekrarlanan şu hadis hakkında ne düşünüyorsunuz? "Peygamber ölüm döşeğindeydi. Etrafındaki sahabelere 'bana bir kağıt getirin de size bir şey yazayım ki bundan sonra sapmayasınız' diye seslendi. Orada bulunan Ömer, 'Peygamber hastalığın etkisiyle ne dediğini bilmiyor. Yanınızda Kuran var. Allah'ın Kitabı bize yeter!' diyerek peygamberin yazmasını engelledi." (Buhari: Cihad 176, Cizye 6, İlim 49, Merza 17, Megazi 83, İtisam 26; Müslim: Vasiyye 20,21,22 ve Ahmed b. Hanbel 1/ 222, 324, 336, 355 )
f) Allah'tan ve ayetlerinden sonra hangi hadise inanıyorsunuz? 45:6
g) Neden Buhari, Hanefi mezhebinin imamı Ebu Hanife'den bir tek hadis bile rivayet etmediği halde, Mervan b. Hakem gibi, orijinal Kuran'ı yakan bir zalimden, Ebu Hüreyre gibi sabıkalı bir yalancıdan hadis rivayet eder?
h) Kuran tamam, mükemmel ve detaylı mıdır? Kuran anlaşılması zor bir kitap mıdır?
ı) "... Rabbini yalnızca Kuran'da andığın vakit, dönüp kaçarlar." (17:46) ayetindeki "yalnızca" kelimesinin yerini neden değiştirip anlam kaydırıyorsunuz?

Hiç yorum yok: